ozgur (şimdiye kadar 22 posta) | | ALEVİLER ERDOĞAN'I NEDEN SEVMEZ...
Araştırmacı Yazar Cemal Şener, Alevilerin Başbakan Erdoğan'ı sevmediklerini iddia etti. Başbakan Erdoğan'ın herkesi kucaklayan siyasi felsefesine rağmen Alevilerin neden onu sevmediklerini Şener bakın nasıl izah etti...
05 Ekim 2004 Salı 14:01
Araştırmacı-yazar Cemal Şener'le röportajın dün yayınlanan bölümünde Alevilik İslamiyet'in dışında mı içinde mi, sorusuna cevap aradık. Şener'e göre Alevilik İslamiyet'in farklı bir yorumu. Şener'le bugün Aleviler'in cami karşıtlığını, 28 Şubat'a Alevi etkisini ve Tayyip Erdoğan'a bakışı konuştuk. Cevaplarını ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
* Aleviler camiye niye bu kadar karşı? Orası da sonuçta Cem Evi gibi bir ibadet yeri değil mi?
-Aleviler caminin mimarisine karşı değiller. Binalar masumdur. Ayrıca gelenek yerleşmiştir, ona saygı duyarlar. 600'lü yıllarda o zamanlar bugünkü medya olmadığı için insanlar birbirlerine haber verebilmek için camileri seçermiş. Toplanır konuşulurmuş. O dönemde bu toplantılar Hz. Ali'ye ve taraftarlarına hakaret edici bir yer haline gelmiş. Aleviler buna tepki göstermek için camilerden uzak durmuşlar. Zaten o zamanki camiler bugünün görkemli yapıları değil, daha çok mescit gibi yerler. Bugünkü cami yapısı Emeviler'den sonra ortaya çıkmış. Türkmenler hiçbir zaman ibadetlerini camide yapmamışlardır, ancak zorla götürülmüşlerdir. Bazen de canlarını kurtarmak için mecburen gitmek zorunda kalmışlardır.
ÖNCE CAMİYE GELSİNLER
* En büyük eleştiri Aleviler'in camiye girmemesi değil mi?
-Evet. Türkler'in İslamiyet'i kabul ettiği dönem Ahmet Yesevi dönemi. Türkler İslamiyet'i düğün dernekle kabul etmemişler, 300 yıl direnmişler. Bu direnme sürecinde gerek Samarra'da gerek Horasan'ın değişik bölgelerinde pek çok Türkmen öldürülmüş, katliam yapılmış. Zorla baskıyla İslamiyet'in Sünni kolu kabul ettirilmiş.
* Peki ya Aleviler?
-Diyelim ki bir komutan Türkistan'ın bir köyüne gidiyor. Diyor ki 'Bunlar İslamiyet'i kabul ediyorlar ama sünnet olmak istemiyorlar, ayakkabılarını çıkarmak istemiyorlar. Abdest almıyorlar, çoğu göçer bunların.' İlk önceleri yukarıdan ne yapalım canım sünnetçi miyiz biz diye fetvalar geliyor ama sonra önce bir camiye gelsinler deniliyor. Zaman geçtikçe sertlik fazlalaşıyor. Camiye gelmeyen ramazanda oruç tutmayan kafirdir, cehennemliktir diye fetvalar veriliyor. Sonra biliyorsunuz, Anadolu'daki bütün Alevi Türkmenler'in yerleri tespit edilerek katliamlar yapılıyor.
CENAZE TÖRENİ SORUNU
* Aleviler'in en büyük şikâyetlerinden bir tanesi de cenaze törenidir değil mi?
-Tabii. Aleviler Türk toplumunda yok sayıldıkları için herhangi bir Alevi vefat ettiği zaman evinin önünde dua yapılır ve mezarlığa götürülür. Alevi köylerinde zaten cami yoktur. Büyük kentte durum biraz karmaşıklaşıyor. Hayatı boyunca camiye gitmemiş birisinin cenazesini siz kaldırıp imamın önüne koyuyorsunuz. İmam çoğu zaman dua okumak istemiyor. Onun anlayışına göre önündeki zaten kafir.
* İmamın böyle tepki göstermesini nasıl karşılıyorsunuz?
-Yanlış, normal değil. İmam benim sizin verdiğiniz vergilerle maaşını alıyor, orada aslında o devlet memuru. Hangi inançtan olursa olsun o görevini yapmak zorunda. Ama imam orada mezhepçilik yapıyor, dincilik ve bölücülük yapıyor.
* İdeali nedir peki cenaze töreninin? Yani olması gereken nedir?
-Aleviler'in cenazesinde de dualar okunuyor. Musalla taşı var, işlemlerin neredeyse hepsi aynı ama dualar farklı. Namaz işinde de böyle zaten. Kuran'ı Kerim'de beş şart varmış gibi gösteriliyor ama tek şart var. Ben Müslümanım diyen herkes Müslüman'dır. Bunun ötesini aramaya pek gerek yok aslında.
* Size dininiz sorulduğunda Müslümanım mı diyorsunuz yoksa Aleviyim mi?
-Ya soruyu geçiştirmeye çalışırım ya da Aleviyim derim.
ATATÜRK BİZDENDİR DENİR
* Aleviler Hac'a da gitmiyor değil mi?
-Aslında Hac ziyareti, Hz. Muhammed'in türbesi Aleviler için de kutsaldır ama o ayı ve o yeri böylesine lanse etmek Aleviler'i rahatsız ediyor. Çünkü Araplar Hz. Muhammed'in türbesinin varlığına inanmamalarına rağmen rant kaynağı olarak gördükleri için taraf gözüküyorlar. Biliyorsunuz orada Vahabilik var. Vahabilik'te Tanrı'nın dışında her şey günah, ona eş koşulmaz. Bu yasak olmasına rağmen ses çıkarmıyorlar çünkü para getiriyor.
* Aleviler Atatürk'ten 'O da bizden' diye bahsederler. Atatürk'ün Alevi olduğuna mı inanıyorlar?
-Şöyle. Geçmişte Anadolu Türkmenleri'nin tümü Aleviydi. Yavuz Sultan-Şah İsmail çatışmasına kadar yüzde doksan Aleviydi. Sonra Fars ve Arap uleması doldu. Bugün birçok ailenin birkaç jenerasyon geçmişine bakarsanız Aleviler'e Mevleviler'e rastlayabilirsiniz. Atatürk'ün ailesi de Orta Anadolu'dan Batı'ya sürülen Türkler'- den. Atatürk'ün soyu Türkmen. İkinci neden ise Aleviler 700 yıl boyunca Osmanlı'nın koyu, teokratik Sünni imparatorluğuna karşı çıkmışlar. Atatürk de çıkıp bunların hilafetine, saltanatına karşı mücadele verince Aleviler yanında yer alıyor. Hem soyu hem de mücadelesi yüzünden Aleviler Atatürk için 'Bizdendir' ifadesi kullanırlar.
* Aleviler deyince siyaset konuşmamak olmaz tabii. Tayyip Erdoğan'ı nasıl buluyorlar?
-Alevi toplumu Erdoğan'ı sevmez. Erdoğan'ın belediye başkanı olduktan sonraki ilk icraatı Karacaahmet Dergâhı'nı kaçak inşaat diye buldozerlerle yıkmaya çalışmasıdır. 7 Eylül 1994'teki o girişimden bu yana Aleviler Erdoğan'ı sevmez. Kendi evi bile imarsız olduğu halde, İstanbul'un yüzde 70'i imarsız olduğu halde gelip bir Alevi dergâhını yıkmayı marifet saydı. Bu unutulmuyor. Örneğin Aleviler AB'ye karşı değiller, hatta o yaşam tarzı geleneksel Sünni anlayışından Alevi'ye çok daha fazla uyuyor ama işin ucunda Tayyip Erdoğan olduğu için kuşkuyla bakılıyor.
28 ŞUBAT'IN ARKASINDA
* 28 Şubat hareketinin arkasında Aleviler olduğu söylendi doğru mu bu?
-Doğru. Biliyorsunuz o dönemde tarikat liderleri köşkte ağırlanıyordu. O şeriat söyleminin olduğu dönemde ordudan başka Atatürkçülüğü ve Cumhuriyeti destekleyen kalmamıştı. Öyle bir dönemde Aleviler 28 Şubat'ı desteklemeyip de ne yapacaklardı?
* Nasıl bir destek bu peki? Bu hareketin arkasında Alevi paşaların olduğu yazıldı.
-Sanmıyorum Alevi paşa olduğunu. Orduda Aleviler'in o kadar yükselmesine izin vermezler. Zaten şeriatçılar da Atatürkçü birinin önünü kesmek için Alevidir diye dedikodu çıkarırlar.
* Ordunun üst seviyelerine çıkmalarına bile izin verilmiyor, ayrımcılık yapılıyor ve Aleviler 28 Şubat'ı destekliyor. Bu da büyük bir paradoks hani...
-Evet bu Aleviler'in paradoksu zaten ama 12 Eylül'ü hiçbir zaman desteklemediler. 12 Mart'ı da. Bazı şeriatçı yazarlar 28 Şubat'ın arkasında Suriye Sendromu var diye yazdılar.
* Aleviler azınlıkta ama ülkeyi yönetiyorlar iddiası mı yani?
-Evet. Aslı astarı yok aslında. Aleviler'in yüksek kademelere çıkmaları engellenmiştir. Bakanlık yapan, milletvekili olan var tabii ama bunların sebebi siyasi.
* Aleviler Tayyip Erdoğan'ı sevmezler diyorsunuz. Bu iktidardan sonra hayatlarında bir değişiklik oldu mu?
- Olmadı. Negatif hiçbir şey olmadı ama pozitif de olmadı. AB yasaları gündeme geldi tartışılıyor. Türban için kıyamet koparılıyor ama Alevilik İslamiyet'in içinde farklı bir yorumdur, bunu kabul etmiyorlar. Aslında belki kabul ediyorlar ama ifade etmiyorlar. Dinler arası diyalog diyorlar, gidip Hıristiyanlık, Musevilik'le diyaloglara giriyorlar ama Aleviler'le diyaloğa girmiyorlar. Cem Evlerine girmiyorlar. Tayyip Erdoğan Fatih Altaylı ile yaptığı bir televizyon söyleşisinde 'Karacaahmet içimde bir uktedir' dedi.
* Yani ne demek istedi?
-Yani 'Onu yıkamamak içimde bir uktedir' dedi. Nasıl güven duyabilirsiniz böyle bir iktidara? AB ile ilişkilerde bir şey olmasın diye şimdilik ortalık sessiz, yoksa bizi benimsediklerinden değil.
ALEVİ PARTİSİ YANLIŞ FİKİR
* Madem siyaset konuşuyoruz. Aleviler kimi destekliyor peki?
-Aleviler'in birçoğu bu seçimde oy kullanmadı. Kullananların önemli kısmı CHP'ye oy verdi ama kerhen verdi. Atatürk'ün partisi olduğu için verdi. Geçmişte Aleviler blok olarak CHP'yi destekliyorlardı bugün o yapı dağıldı. Aslında dağılması bir bakıma iyi oldu. Aleviler bir taraflı kutuplaşma yaratıyorlardı böyle blok davranarak. O kutuplaşma artık nötralize oldu diye düşünüyorum. Şahsen Alevi partisi kurulması yanlısı da değilim çünkü bu mezhepçiliği ve ayrımcılığı körükleyen bir anlayış olur, doğru olmaz. Zaten geçmişte Barış Partisi'nde bu örneği yaşadık. Hiç olumlu olduğunu düşünmüyorum ve zaten halkımız da böyle ayrımcılığa teveccüh etmedi.
|